Buradasınız
Dünden Bugüne, Uzaktan Yakına

Minik elleri, solgun yüzüyle bir kız çocuğu… Günde 12 saat bir atölyede çalışıyor. Çoğu zaman gece eve iş götürüyor, böylece birkaç kuruş daha arttırabiliyor haftalığını. Ailesinin geçimine katkıda bulunabilmek için ilkokul 4. sınıftan sonra okulu bırakan bu kız çocuğu yeterince uyuyamadan, beslenemeden, en kötü çalışma koşullarında, son derece düşük ücretlerle çalışarak büyüyor. Okulu bırakıyor bırakmasına ama kitap okumayı çok seviyor. Eline ne geçerse okuyor; haydut maceralarını anlatan ucuz romanlar, kraliçelerin yaşamını anlatan romanlar, sonunda zengin bir koca bulan fakir kızlarla ilgili romanlar… Okurken kendini roman kahramanlarının yerine koyuyor, başka dünyaların hayaliyle avunarak acılarla dolu gerçek yaşamını unuttuğunu zannediyor. Tıpkı başka kız çocukları gibi…
Ama bu sıradan kız çocuğu 15 yaşına geldiğinde fabrikada iş buluyor ve bu onun hayatında tam bir dönüm noktası oluyor. Genç kız fabrikada çalışan diğer kızlarla ilgili hep kötü şeyler duymuştur o güne kadar. O yüzden önceleri utanıyor bir fabrikada çalıştığını söylemeye. Fabrikadaki kızlara karşı hep mesafeli duruyor, aralarına pek karışmıyor. Sessiz, çekingen bir genç kız oluyor. Ama sonra bir şeyler değişmeye başlıyor. Kötü olduğu söylenen fabrika kızlarının aralarındaki dayanışmayı fark ediyor. Zor durumda olan arkadaşları için para topladıklarını, fedakârlıklarını, çalışkanlıklarını görüyor. Derken sosyalist işçilerle tanışıyor. Onlarla tanıştıktan sonra kader olarak gördüğü kahırlı yaşamının aslında bir avuç asalağı zengin etmek pahasına nice insana, işçi sınıfına dayatıldığını anlıyor. Patronların zenginliğinin kaynağında işçilerin sömürüsü olduğunu öğreniyor. İşçi gazetelerini ve kapitalist sistemi anlatan kitapları okumaya başlıyor. Okudukça öğreniyor, öğrendikçe öğrendiklerini başkalarına anlatma isteği uyanıyor. Artık çekingen, arkadaşlarına mesafeli bir genç kız değil… Aksine arkadaşlarıyla daha çok vakit geçiriyor. Molalarda onlara sömürüyü, patronların nasıl zengin olduklarını, işçi hareketini anlatıyor. Okuduğu işçi gazetesini arkadaşlarına da veriyor, onlarla gazetedeki yazıları tartışıyor.
Genç kız işçi toplantılarına katılmaya da başlıyor. İlk zamanlar sadece bir dinleyiciyken daha sonra bu toplantılarda söz alarak konuşmaya başlıyor. O yıllarda işçi toplantılarında kadınların değil konuşmasını, toplantılara katıldıklarını bile görmek pek mümkün değil. Ama o bu yargıyı kırmayı başarıyor. Erkek işçilerin de takdirini ve saygısını kazanıyor. Öğrendiği her yeni şey onda yaşadığı hayatı, dünyayı değiştirmek için mücadele etme isteğini güçlendiriyor. Her gün daha çok şey öğreniyor, öğrendikçe değişiyor, gelişiyor. Onun gelişimi, çevresinde giderek artan sayıda kadın işçinin mücadelede yer almaya başlamasıyla birlikte hızlanıyor. Daha çok kadını toplantılara katmak ve fabrikalarda erkek işçi kardeşleriyle birlikte mücadele etmelerini sağlamak için çaba sarf ediyor. O artık sıradan bir kadın işçi değil. Grev ve direniş yerlerinde, işçi toplantılarında konuşması istenen, işçileri örgütleyen sosyalist bir kadın… Bir kez gözü açılıp mücadele yolunu seçtikten sonra bu yoldan hiç ayrılmıyor, hayatı boyunca işçi sınıfının kurtuluşu mücadelesinde emek veriyor. Çünkü biliyor ki mutlu ve onurlu bir yaşam ancak bu yolda yürünürse mümkün olabilir.
Bu kadın işçinin adı Adelheid Popp ve bize bugünden değil çok uzun yıllar öncesinden sesleniyor. Adı, Ayşe, Emine ya da Zeynep değil Adelheid. Bu topraklarda değil Avusturya’da doğmuş. Ama hepimiz gibi bir emekçi kadın o. Hayatını dünyanın tüm işçilerinin sömürüden kurtulması için vermiş, emekçi kadınların çifte ezilmişlikten kurtulması için mücadele etmiş ve bununla mutlu olmuş bir kadın. O günden bugüne dünyada çok şey değişti, çok daha fazla sayıda kadın işçi çalışma yaşamında yer aldı. Adelheid gibi çok sayıda kadın işçi sınıfının mücadelesine katıldı. Dünyanın farklı coğrafyalarında kadın ve erkek işçilerin ortak mücadelesiyle pek çok kazanım elde edildi. Ama kapitalist sömürü düzeni yıkılmadığı için sınıflar yani ezenler ve ezilenler ortadan kalkmadı. İşçilerin, emekçi kadınların yaşamı değişmedi, sorunları azalmadı. O nedenle başka bir dilin konuşulduğu bir ülkede, bambaşka bir zamanda yaşayan bir kadın işçinin, Adelheid’in yaşamı bize hiç uzak değil. O yüzden onun on yıllar öncesinden bugüne ulaşan değişim öyküsü bize hiçbir şeyin imkânsız olmadığını anlatıyor. Ayşelere, Eminelere, Zeyneplere, kısacası hayatı değiştirme mücadelesinde yerini almak isteyen nice emekçi kadına ilham kaynağı oluyor.
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
Son Eklenenler
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...
- Bir insanın günde ortalama 5000 ila 10000 reklama maruz kaldığı tahmin ediliyor. Sizce bu durumun üzerimizde nasıl sonuçları oluyor? Bu düzenin sahipleri, düşünce biçimimizi ve alışkanlıklarımızı belirliyor, zihinlerimizi çöplüğe çeviriyor. Günlük...
- Kocaeli’den Batman’a işçiler hakları için mücadele ediyor. Kocaeli Gebze’de bulunan Erlau Metal fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçiler direnişe geçti. TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’na ait ATR Yapı’nın yapımını üstlendiği...
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.