Buradasınız
Düşmana İnat Umudu Büyüt!
Pendik’ten bir işçi
Yaşadığımız bu çürümüş düzen gençler olarak bizi çıkmaza sürüklüyor. 18 yaşında yaşamına son veren Furkan’ın acısını gençler olarak iliğimize kadar hissettik. Okuduğum andan itibaren Furkan’ın derdini anlattığı satırlar aklımdan hiç çıkmadı. Biz hayat ve umut dolu olmamız gereken çağlarımızda geleceğe olan umudumuzu kaybediyoruz. Bu olay üzerine çalıştığım huzurevinde benim gibi üzülen arkadaşlarımla konuşmaya başladık. Birlikte çalıştığım arkadaşım Sevda Hemşire henüz 22 yaşında. Furkan’ın yazdığı satırları daha önce okumuş. Üzerine dertleşince UİD-DER’in sitesinde Furkan için yazılan yazıları birlikte okuduk. Sonra Sevda bana “Abla ne kadar da güzel anlatmış. Ben de kendimi bu hayatta yalnız hissediyorum. Daha gencim ama hayat enerjimi çalmışlar gibi. Yaşam koşulları çok zor. Gençler olarak gerçekten bunalımdayız. Üniversiteden mezun oldum ama daha yeni iş bulabildim. Bu toplumun beklentilerini karşılamadığında yalnızlaşıyorsun. 22 yaşındayım ve ben de ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Hedeflerimi, hayallerimi çevrem belirliyor. Sağlık okumak istemiyordum mesela, ama işsiz kalmamak için para kazanabileceğimiz işlere yönlendiriliyoruz. Hevesle, canla başla yapmak istediğim hobilerim, ilgi alanlarım bu hayatın duvarına çarpıp soluyor. Artık hiçbir şey yapmak içimden gelmiyor.”
Ayşe Abla ise Furkan’ın kendi oğluyla yaşıt olması nedeniyle etkilenmiş: “Benim oğlanla yaşı aynı. Allah kimsenin başına vermesin, kimseyi evladıyla sınamasın. Bak günlerdir bu işyerinden çıkamıyoruz, ailemizden, çoluğumuzdan çocuğumuzdan ayrıyız. Ne yer ne içerler bilmiyoruz. Ailemize bir şey olsa yanlarında değiliz. Sahip çıkamıyoruz ailemize. Ekmek parası için her şeye katlanıyoruz.”
Hatice Abla ise çalışma koşullarımızın çocukları ile ilişkisine olan etkilerini şöyle anlatıyor: “Eskiden normal çalışma düzeninde evladım bana sarılır öperdi. Şimdi karantina sürecinde evlatlarımdan uzak kaldığım 10 günde çocuklarım benden uzaklaşmış durumda. Çocuklarıma ilgimi, sevgimi verebilecek zaman bulamıyorum. Evde değilim, ne yer ne içerler bilmiyorum. Okula gittikleri dönemde en azından sosyallerdi, şimdi evde kapalı kaldıklarından beri iyice içe kapanık oldular. Kocam hastanede çalıştığı için bu dönemde o da evde duramıyor. İkimiz de yoğun çalışıyoruz. Karıkoca uzun saatler çalıştığımızdan çocuklarımızla yeterince ilgilenemiyoruz” diyor.
Gençleri yalnızlaştıran, hayattan koparan kapitalist sömürü düzenidir. Ekonomik kriz giderek büyürken işsizlik de giderek artıyor. Uzun süre işsiz kalan gençler bunalıma girip sorunu kendilerinde aramaya başlıyorlar. En verimli dönemlerini işsiz geçiren gençler kendilerini işe yaramaz hissediyorlar. Bir iş bulabilenler ise ağır ve yorucu çalışma koşulları nedeniyle daha gencecik yaşlarında bu düzenin cenderesi altında ezilip çıkışsızlığa sürükleniyorlar. Haberlerde ölüme sürüklenen gençleri ve bıraktıkları mektupları okuyoruz, fakat onları intihara sürükleyen gerçek nedenlerden hiç bahsedilmiyor. Vakalar çarpıtılıp kişiselleştiriliyor. Asıl düşmanımız olan bu bozuk düzen gözlerden gizleniyor. Furkan’ın da dediği gibi milyonlarca insanın arasında olmalarına rağmen gençler kendilerini yalnız hissediyorlar. Egemenler ise virüsü bahane ederek insanları giderek daha da yalnızlaştırıp insani bağları koparıp yok ediyorlar. Bizi yalnızlaştırmaya, umutlarımızı çalmaya çalışan bu düzene karşı mücadeleyi büyütmekten başka çaremiz yok. Hayatlarımızı değersizleştiren, anlamsızlaştıran bu kirli dünyayı baştan yaratmak biz gençlerin elinde. Adresimiz de çözüm yolumuz da belli! UİD-DER saflarında düşmana inat umudu ve mücadeleyi büyütmek.
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
- KYK Yurtlarında Ölmek İstemiyoruz!
- Bu Düzeni Yıkmak Boynumuzun Borcu
- Arel Üniversitesi Öğrencileri Servis Ücretine Neden İtiraz Ediyor?
- Aileler İstemese de Gençler Sorunları Görüyor
- Bizim Onlara İhtiyacımız Yok!
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...