Buradasınız
İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
İstanbul’dan üniversiteli gençler

Biliyoruz ki insanlık bugüne kadar birçok zorlu dönemeç noktasından geçti. Sınıflı toplumlar tarih sahnesine çıktığından beri, ezilenlerin sömürüden kurtulma mücadelesi hep var oldu, var olmaya da devam ediyor. Zalimlerin düzenine karşı ezilenlerin ve sömürülenlerin safında yer alan edebiyatçılar, sanatçılar, ozanlar oldu, olmaya da devam ediyor. Nice sanatçılar, edebiyatçılar yetiştirdi bu her dalı yemiş dolu, mücadele dolu topraklar. Bizler de UİD-DER’li gençler olarak bu mücadeleye adanmış yaşamları tanımak ve onların izini sürmek adına duygularımızı paylaşmak istedik.
Bize yanlış tanıtılan Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali ve Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi şairler, yazarlar, edebiyatçılar hayatları boyunca ezilenlerin, işçinin ve emekçinin yanında olmuştur. Onların duygularını kaleme almıştır ve en önemlisi önlerine set çekildiği, susturuldukları anlarda onlara sonsuz ümit aşılamıştır. Hayatları boyunca her daim mücadele yolunda sırt sırta vermiş olmaları da şüphesiz yaptıkları seçimler doğrultusundadır. Nâzım Hikmet ve Hasan Hüseyin’in de yolları işte bu noktada kesişmiştir.
Nâzım Hikmet varlıklı bir aileden geliyordu. İstediği müddetçe rahat bir yaşam sürebilir, dünyanın tüm zorluklarından ve sınıf mücadelesinden uzakta sanatını yapabilirdi. Fakat o hiçbir zaman işçi sınıfının sömürülmesine gözlerini yummadı. Tercih ettiği mücadele yolunda işçi sınıfının sesi oldu. Yazdığı şiirler sebebiyle yıllarca hapis yattı, sürgün hayatı yaşadı. Birçok şiirini de zor koşullar altında kaleme aldı. Nâzım Hikmet, umudunu kaybetmedi ve emekçilerin de kaybetmemelerini istedi. Birlikte hapis yattığı birçok insana düşüncelerini aktardı, aşıladı ve asla mücadeleden vazgeçmedi. Gelecek umudunu şu dizelerle ifade etti:
…ve insanlar ellerini korkmadan düşünmeden birbirlerinin ellerine bırakarak yıldızlara bakarak: - “Yaşamak ne güzel şey!” diyecekler; bir insan gözü gibi derin bir salkım üzüm gibi serin bir ferah bir rahat bir işitilmemiş şarkı söyliyecekler... Hiçbir ağaç böyle harikulâde bir yemiş vermemiş olacaktır Ve en vadedici bir yaz gecesi bile böyle sesler böyle inanılmaz renklerle sabaha ermemiş olacaktır. Topraktan ateşten ve denizden doğanların en mükemmeli doğacak bizden...
Hasan Hüseyin Korkmazgil de mücadelenin ozanlarındandır. Kendisi yoksul bir aileden geliyordu. Çok küçük yaştan itibaren bu sömürü düzeninin doğurduğu sonuçlara şahit olmuştu. Ekmek kavgası erken başlamıştı onun için. O da tıpkı Nâzım Hikmet gibi bu mücadeleye gönül vermiştir, ezilenlerin yanında olmuştur. Birçok şiirinde işçi sınıfının sorunlarını dile getirdiği için yine Nâzım Hikmet gibi hapis yatmıştır. Daha da ötesi o zamanlarda direnişe çıkan Kavel Kablo işçilerinin mücadelesine destek vermiş, “Kavel” adlı şiirini kaleme almıştır. İki farklı hayatın mücadele ruhuyla nasıl aynı yolda yürüdüklerine ve bize ışık tuttuklarına şahit oluyoruz. Onlar, yeteneklerini para pul, şan şöhret için değil, dört bir yandan sömürülen işçi sınıfının haklı mücadelesi için kullanmışlardır. Biz UİD-DER’li gençler, onların şiirleri, düşünceleri ve mücadele duygularıyla kuşanıp nerede yer almamız gerektiğini biliyoruz. İşte tam burada, UİD-DER’de mücadelemizi büyütüyoruz.
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
- Yaşamı Geliştirenler: Haliç’in Direnen İşçileri
- Geçmişi Unutmak Derin Yaralar Açar…
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
- Doğa, İnsan ve Kapitalizm
- İnsan, Kent, Kültür, Tarih: İnsanlık Betonla Kalkınamaz!
- Değişmeyen Kirli Oyun: Ezilenleri Birbirine Kırdırmak!
- Emekçi Dayanışmasını Güçlendirelim!
- Emekçilerin Kader Planı!
- Bir Fotoğraf Karesinin Düşündürdükleri
- “Asrın Felaketi” mi, Asrın Kötülüğü mü?
- Emekçi Kadınlar: Şimdi Dayanışma Zamanı!
- Silkinip Ayağa Kalkmak Zorundayız!
- İşçi Dayanışması 179. Sayı Çıktı!
- İşçi Sınıfının Zincirleri ve Potansiyeli
- Garp Cephesinde Değişen Ne?
- İnsan Ne, Bencil Olan Kim?
- Bugün Herkes Dünyanın Döndüğünde Hemfikir Ama…
- Ücretler Artarsa Enflasyon Artar!
- Değişimi Asıl Yaratacak Olan Biziz!
- İşçi Dayanışması 178. Sayı Çıktı!
- Sözcüklerin Anlamı: Kimin Düşüncesi, Kimin Penceresi?
- Sınıflar, Siyaset ve Genel Oy Hakkı
- İşçi Anne Babalar Çocuklarını Nasıl Yetiştirmeli?
Son Eklenenler
- Fransa işçi sınıfı Macron hükümetinin emeklilik yaşını 64’e çıkarmasına genel grevlerle karşı koymaya devam ediyor. Ülkede, 23 Marttan sonra 28 Martta da milyonlarca işçinin katıldığı grevler gerçekleştirildi. Böylelikle Fransa işçi sınıfı Ocak...
- 27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
- Çalışma koşullarının düzeltilmesi, baskıların son bulması ve ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılması talebiyle direnişte olan Mata Otomotiv işçileri, direnişlerinin 30. gününde Ankara’daydı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan...
- Ben Güneş, 17 yaşındayım. Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Burası artık Hatay diyebileceğim bir yer değil, benim alıştığım Hatay değil. Çok garip bir şey, doğup büyüdüğüm yerin böyle yıkılışını görmek… Bunu yaşayacağımızı düşünmedim hiç. Tabii...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...
- Belediye-İş üyesi Avcılar Belediye işçileri İstanbul Avcılar Havuz meydanında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eyleme Belediye-İş Sendikasından şube yöneticileri ve temsilciler, demokratik kitle örgütleri, emekten yana partiler ve UİD-DER katıldı.
- Fransa’da Macron hükümetinin emeklilik hakkına yönelik saldırısı işçi sınıfını bir kez daha ayağa kaldırdı. Hükümet emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmak istedi ancak işçi sınıfı bu saldırıya grevlerle, milyonları bulan protesto gösterileriyle...