Buradasınız
İşçinin Sabrı Bu Kadar Hafife Alınmamalı!
Kocaeli’den bir kadın petrokimya işçisi
Geçen hafta bir haber kanalına, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak konuk olmuştu. Ne yalan söyleyeyim, işçiden yana haber yapmayan medya kanallarını pek takip etmiyorum. Ama işyerinde arkadaşlar, asgari ücretle alım gücümüzün şimdiki haliyle önceki halini karşılaştırırlarken tesadüfen öğrendim bu programı. Hemen UİD-DER’in internet sitesine bakarak konuyla ilgili bir haber aradım. Orada bu yayınlanan programla ilgili değerli bir yazı buldum. Yazıyı bir can suyu gibi beynime doğru akıttım. Çünkü bir işçi olarak gündemi en doğru şekilde UİD-DER’in yayınlarından takip edebiliyorum.
Merak ettim ve programı izlemeye karar verdim. Malum pandemi sürecinde alicengiz oyunlarıyla ekonomik krizin bütün suçu virüsteymiş gibi göstermeye çalıştılar. Bu yalana hâlâ devam ediyorlar. Patronlara güzellemeler dizip “paydaşlarımız” sözcüğünü dilinden düşürmeyen Albayrak, işçilerin alım gücünün nasıl düştüğüne hiç değinmiyor. Ben bir işçiyim, milyonlarca işçi kardeşim gibi alın teri dökerek, nasırlı ellerimle kazanıyorum ekmeğimi. Ezilen hep biz işçiler olduğumuz için olan bitene kendi tarafımdan bakarım. Fabrikalarda yaşadığımız çileyi bir biz biliriz bir de Allah.
Asgari ücrete yapılan sadaka zammı yüksek vergi dilimine daha girmeden fahiş pandemi zamlarıyla eriyip gitti. Bakanın ekonominin “paydaşları” ile her şeyin çok iyi gittiğini ve bundan çok memnun olduğunu söylemesi bir işçi olarak beni gerçekten çok öfkelendirdi. Bizim yaşamımızı cehenneme çeviren egemenler, bizim sırtımızdan geçindiklerini unutuyorlar ya da bizi hiçe sayıyorlar. Spiker soruyor “dolar yükseliyor, endişelenmeli miyiz?” diye. Cevap ise “sen dolarla mı maaş alıyorsun? Dolarla bir işin var mı senin?” oluyor. Program boyunca patronlara iş alanları açtıklarından, sermayeyi güçlendirdiklerinden, ekonominin toparlanmasından dem vurdu Albayrak. Bu konuşmaların üstüne insan ister istemez şöyle düşünüyor; “bizi aptal yerine koyuyorlar”. Dolarla maaş almıyoruz, Türk lirası ile maaş alıyoruz ve dolar karşısında eriyen şey ise Türk lirasıdır. Dolar ile maaş almıyoruz ama ithalat dolar ile oluyor, tüm borçlar dolar ile ödeniyor. Tüm borçların faturası ise bizlere kesiliyor. Bakan resmen bizimle dalga geçiyor, bizi hiçe sayıyor!
Koronavirüs salgınını bahane ederek haklarımıza darbe vuran hükümetler örgütsüzlüğümüzü de fırsata çeviriyorlar. Şimdi işçiyle dalga geçip meydanı boş bulmanın tadını çıkarıyorlar. Alenen tüm kaynakları patronların çıkarına harcayıp, batmaktan kurtardıklarını söyleyebiliyorlar. Ama bu devran hep böyle yürümeyecek elbet. İşçinin sabrı bu kadar hafife alınmamalı! Zalimlerin, Karunların sonu bir gün gelecek. Sıra biz işçilere de gelecek! İşçiler birlik olduğu zaman dolarları ve kurları onları kurtaramayacak!
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...