Buradasınız
Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Geçtiğimiz günlerde çalıştığım fabrikada dinlenme alanına bir duyuru asıldı. Duyurunun konusu işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uymak! Birkaç ilgili yasa sıralandıktan sonra maske takmanın önemi ve doğru maske takmanın yöntemi sıralanıyor. Kesinlikle maske takmamız konusunda biz çalışanları uyarıyor. Duyuruyu okuyan arkadaşlar olayın ciddi olduğundan ve uymamız gerektiğinden bahsettiler. Gerçekten patronumuz sağlığımızı bu kadar çok mu düşünüyor?
Burnumuz bile dışarı çıkmayacak, molalarda çay içerken veya yemek yerken çayı veya yemeği ağzımıza götürdüğümüzde maskeyi aralayıp tekrar örtecekmişiz. Sağlığımızı ne kadar önemsiyorlar değil mi? Eğer uyarılara rağmen hâlâ maskeyi istenildiği gibi takmazsak tazminatsız olarak işten atılacağımızı söylüyor yönetim. Gerçekten patronları tanımasak bir an için biz işçilerin sağlığını düşündüklerini sanacağız. Bunun böyle olmadığını hatırlamamız için şöyle dönüp işçi sağlığı için neler yapıldığına bir bakmamız yeterli. Yıllardır söylenmesine rağmen fabrikada henüz bir havalandırma sistemi yapılmış değil. Duman bazen boğazımızı yakacak derecede yoğunlaştığı halde hem de. Hâlbuki çok iyi biliyoruz, soluduğumuz hava ne kadar temiz olursa solunumu etkileyen hastalıklara karşı direncimiz o kadar artar. Çalıştığımız ortam makinelerin ve ürünlerin ısısıyla beraber boğucu bir sıcaklığa ulaşıyor. Serinlemek için vantilatörler kullanılıyor veya sevkiyat kapıları açılıyor. Bu yöntem yeterli değil tabi ki. Molada biraz hava almak için maskemizi aralayalım, biraz olsun nefes alalım diyoruz ama artık o da yasaklandı. Koronavirüsten korunacağız diye bu defa da havasızlıktan hasta olacağız.
Yemekhane ve çay içme alanlarımızda sosyal mesafe kuralları gereği masalar, sandalyeler azaltıldı fakat bu defa oturacak yer kalmadı. Aynı tezgâhta veya bantta çalışan arkadaşlarımızla aramıza sosyal mesafe koymamızın hiçbir anlamı yok. Çünkü aynı ürün birçoğumuzun elinden geçiyor zaten. Üstelik dinlenme alanlarında sosyal mesafe kuralına uyulmasını söyleyen yönetim nedense üretim alanında bizleri burun buruna çalıştırıyor. Fakat maskeden burnumuzu bile çıkarsak tazminatsız atılacağımızı söylüyorlar.
Her şey ortada kardeşler. Patronların yapmak istediği şey bizlerin sağlığını korumak değil, koronavirüsü bahane ederek tazminat hakkımızı elimizden almak ve istedikleri gibi işçileri işten çıkarmaktır. Salgın bahanesine sarılıp türlü yasaklar getiren siyasi iktidar bu defa da tazminatımıza el koymanın başka yolunu sundu patronlara. Patronlar işçi sağlığı ve iş güvenliği yasalarını kendi çıkarlarına göre esneterek tazminat hakkımıza el koymak istiyorlar. Koronavirüsü bahane edip tazminatımıza el koymaya çalışan asalaklar sürüsüne geçit yok!
- 9 Ton Değil, 9 Kilogram Bile Asbest İstemiyoruz!
- Sana Bir Şey Olur!
- Patronların Kâr Hırsı İşçilerin Ölümüne Neden Oluyor
- İş Kazaları ve Yapay Zekâ: Asıl Sorun Kapitalist Zihniyet!
- İnşaat Yapım Süreleri Kısaltılıyor, İşçiler Ölüyor
- İşçiler Ölüyor, İş Güvenliği Uzmanları Suçlanıyor
- Yeni 1 Mayıslara Yeni Rüzgârlara!
- İş Güvenliği Uzmanları: Rüzgârlara Sözümüz Var!
- İSİG Meclisi: Şubat’ta En Az 106 İşçi Hayatını Kaybetti
- “İş Kazalarının Nedenleri”
- Bhopal Faciası: Kapitalistlerin Kârı Uğruna Yitip Giden Hayatlar
- “Babam Düşüp Ölecek Korkusu İçindeyim”
- İş Cinayetlerinde Türkiye ve Avrupa Kıyaslaması
- Yoksulluğun Bir Başka Görünümü: Obezite ve Diyabette Avrupa Birincisiyiz!
- Osmaniye’de Geri Dönüşüm Fabrikasında Patlama
- Kapitalizmin Çocuklarımızı Heba Etmesine İzin Vermeyelim!
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Mersin’de 300 Kadın İşçi: “Çalışırken Ölüyoruz!”
- Fedai Öğretmenin Ölümü: Atanamayan Öğretmenler ve İş Cinayeti Düzeni
- Son 19 Yılda 28 Bin 380 İşçi Hayatını Kaybetti, Sorumlusu Kim?/III
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- Ev Sahibi ve Misafirin Çilesi
- “İki Aydır Bizim Eve Et Girmiyor”
- Yaz Tatili Bir Hayal
- Müjdelerin Şahı: Kokteyl Maden Bulundu!
- “Karpuza Dördüncü”
- Yoksul Bile Değilmişiz!
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- Ekmeksiz İftar
- Nihayet Mango Yedim
- Manda ve Yoksullara Şifa Tarifleri
- Yüksek Elektrik Faturaları Hastaları Etkiliyor
- Ülke, İşçileri Dizginsiz Sömürenler İçin “Çok Tatlı!”
- Hayat Pahalılığı, Zamlar, Yoksulluk: Bitsin Artık Bu Zulüm!
- Yoksul muyuz Değil miyiz?
- KDV İndirimleri, Vergiler, Zamlar, Müjdeler ve Hayatımızın Gerçekleri
- Enflasyon, Döviz ve TÜİK
- Yoksulluk Derinleşiyor Borçlarımız Artıyor
- Rüyalarımız Ancak Mücadele Edersek Gerçeğe Dönüşebilir
- Bir Özel Hastane ve İşçi Şinasi’nin Bebeği
Son Eklenenler
- Nedir grev/direniş çadırı? Üzerine düşünmeden cevap verirsek, bir muşamba ve muşambaları ayakta tutan birkaç tahta direk... Fakat bunun ötesinde bir anlama sahiptir grev ve direniş çadırları. Elbette işçiler bu çadırı öncelikle kendilerini güneşten...
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...