Buradasınız
Mutfakta, İşyerinde ve Hayatta Çaresiz Değiliz!

Hayat pahalılığı emekçi kadınların sırtında büyük bir yük. Mutfaktaki tencerenin kaynaması için, işe gidenlerin, çocukların karnının doyması için çırpınıp duruyor işçi ve emekçi kadınlar. İktidardakiler “kriz falan yok” dedikçe durum her geçen gün daha kötüye gidiyor, bizim cebimizdeki yangın büyüyor, mutfakta pişen aşımız azalıyor. Hükümetin açıkladığı yeni ekonomi planları derdimize derman olmak bir yana krizin yükünü olanca ağırlığıyla bizim sırtımıza bindiriyor.
Öyle bir durumdayız ki işyerinde, markette, pazarda, otobüste, hastanede, akraba-komşu ziyaretinde, hatta düğünde bile çarşı pazarın pahalılığından, el yakan fiyatlardan, neyi, nerede daha ucuza bulabileceğimizden başka bir şey konuşamaz olduk. Sanki daha önce savurganlık yapıyormuşuz, har vurup harman savuruyormuşuz gibi, tüm harcamalarımızı daha da kısmanın yoluna bakıyoruz. Gittikçe kabaran faturalara öfkeyle bakakalıyoruz. Elektriği, suyu, doğalgazı nasıl daha tasarruflu kullanabileceğimizi tartışıyoruz. Düşünebiliyor musunuz, 2 ay önce 20 liraya aldığımız deterjanı bugün 30 liraya satan marketin önünde kuyruğa giriyoruz, “indirim var” diye!
Çoğu ürün için kiloyla alışverişi unuttuk, ocakta pişecek yemeği, ekmeği kıstık, ışığı yakmaz, suyu harcamaz, market market gezmeye üşenmez olduk. Ama bu durum sırtımızdaki yükü azaltmadı, azaltmıyor. Tam tersine evin bütçesinin açıklarını kapatmak için, tencereyi kaynatmak için çırpınmaktan yoruluyoruz, büyük gerilim yaşıyoruz.
Peki, bir düşünelim: Biz emekçi kadınların durumu buyken, yaşadıklarımızın sorumlusu olan ve bize “sabırlı olun” diyen tepemizdekiler nasıl yaşıyor? Patronlar sınıfının lüks yaşamında bir değişiklik var mı? Onlar sırtlarını devlete yaslamanın yoluna bakıyor, “bizim borcumuzu 81 milyon ödesin” diyor ve lükslerinden asla ödün vermiyorlar. Siyasi iktidar hayat pahalılığına sesimizi çıkarmayalım, her şeye boyun eğelim, korkalım diye bize ekmek kuyruklarının yaşandığı zamanları hatırlatıp duruyor. Ama bizi “henüz zam gelmemiş ekmek kuyruklarına” mahkûm ettiklerinden ise hiç bahsetmiyor!
Sormak gerekmez mi; kapitalist kar düzeninin, sermaye sınıfının açgözlülüğünün neden olduğu bu krizin yükünü sırtlanmaya mecbur muyuz? Aslında hiç birimiz durumdan memnun değiliz, krizin faturasını ödemeye gönüllü değiliz. Ama bu faturadan nasıl kurtulacağımızı bilmiyoruz çünkü egemenlerin yalanlarıyla zehirlendiğimiz için, birlik olmadığımız için güçsüzüz. Ve ne yazık ki kara kara düşünmek, boyun eğmek, homurdanmak, birbirimize dert yanmak sorunlarımızı çözmeye yetmez.
1911’de Fransa’da hayat pahalılığına ve krize karşı ayağa kalkan emekçi kadınlar şöyle diyorlardı:
Arkadaşlar herkes ayağa!
Ne korku ne üzüntü
Yağı 15 sikkeye istiyoruz!
Yarın büyük şehirlerin marketlerinde,
Tüm kadınlar bir araya geliyoruz
Hiddetle protesto etmek için
Bu mevsimde bu yağın fiyatını
Zaten yeterince ıstırap çekiyoruz
Yağ ve sütün fiyatı artırılmasa da!
Yağın, sütün, ekmeğin fiyatına, krizlere isyan eden Fransız emekçi kadınlar el ele verdiler, yoksul halkı peşlerine taktılar. İşçi sınıfı üretimi durdurdu ve ülke grevlerle çalkalandı. Herkes işçi sınıfının ve emekçi kadınların gücünü gördü. Krizin faturasının kendilerine ödetilmesine karşı durdular. Pek çok ülkede krize karşı benzer şekilde mücadele etti işçi sınıfı. Böylelikle sermaye sınıfının saldırılarını geriletti. Bu mücadelelerde işçi ve emekçi kadınlar hep en önde yer aldı. Birlikte çare arayanlar birlikte kazandı.
Bizim ihtiyacımız da bu! Birleşirsek, işçiler ve emekçiler olarak ayrı gayrılığa son verirsek ruh halimiz değişir. Mutfakta da işyerinde de hayatta da çaresiz olmadığımızı görürüz. Gücümüzü büyütür, taleplerimizi ortaya koyar, krizin yükünün sırtımıza yıkılmasını engelleriz.
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...