Buradasınız
Yapacağımız En Yanlış Şey Olur!
Koronavirüs bahanesiyle insanların evlere kapatılması, okulların tatil edilmesi, uzaktan eğitime geçilmesi, ücretsiz izinlerin, kısa çalışmaların başlaması emekçi kadınların iş yükünü ikiye katladı.
“Evde yaşam var” diyerek emekçileri, çocukları, yaşlıları evlerine hapsettiler. Evler emekçi kadınlar için adeta çalışma kampına döndü. Okula gitmeyen çocuklar evde, dışarı çıkıp hava almaları, oyun oynamaları, enerji harcamaları mümkün olmuyor. Çocukları oyalamak, ders saatinde ekran başına geçirmek, ödev yaptırmak başlı başına eziyet. Emekçi kadınlar dışarı çıkıp hava almaya, parkta gezmeye hasret kalan, belki bu nedenle çeşitli rahatsızlıklar yaşayan yaşlılara da bakmak zorundalar.
Dahası evde geçirilen zaman arttıkça mutfak masrafı katlanarak artıyor, faturalar kabarıyor. Kriz gerekçesiyle patronların vergi borçlarını silen, onlar için teşvik paketleri açıklayan iktidar, işçilerin masraflarının katlanarak arttığını görmezden geliyor. İşten atmaları gerçekten yasaklamak yerine türlü oyunlarla işçileri daha da mağdur ediyor. Patronlara “işçiyi işten çıkarmayın, üç aylığına izne çıkarın, ücret falan da vermeyin” diyor. Bu sürede işçiye günde ancak birkaç ekmek ve bir paket makarna parası veriyor.
Durum buyken aklımızla dalga geçer gibi “bağışıklık sisteminizi güçlü tutun”, “sosyal mesafeyi koruyun”, “evde kalın”, “hayatı eve sığdırın”, “evde hayat var” diyorlar. Hem bedensel hem de sosyal ihtiyaçlarımızı yok sayıyorlar. Ağır iş temposundan sonra bir bardak çay eşliğinde dertleşmemize bile engel oluyorlar. Hayatın ağır yükünü dayanışmayla paylaşmamızı ve birlikte çözümler üretip bu yükü azaltmamızı istemiyorlar. Emekçiler yalnızlaştıkça güçsüzleşiyor ve çaresizlik duygusu büyüyor.
“Birbirinize yaklaşırsanız virüs kaparsınız” diyorlar, bizi korkutmak, paniğe sürüklemek istiyorlar. Bilelim ki egemenler bunu her zaman yapıyorlar. Depremle korkutup depreme karşı önlem almayan onlar, kadına yönelik şiddet haberleriyle korkutup şiddeti körükleyenler onlar, virüsle korkutup sağlık sistemini çökerten onlar, işsizlikle korkutup bizi ekmeğimizden eden onlar… Dünya işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı işçilerin gözünde bir korku gününe çevirmeye çalışanlar yine onlar! Çünkü biliyorlar, birlikten kuvvet doğar, birlik olup güçlenen işçiler haksızlıkların, adaletsizliğin, eşitsizliğin, zalimliğin hesabını sorar! Çarkı bozuk bu düzeni yerle yeksan eder, yeni bir dünya kurar!
Daha birkaç ay önce onlarca ülkede kadın-erkek işçiler, emekçiler meydanları dolduruyor; yoksulluğa, işsizliğe, yolsuzluklara, anti-demokratik uygulamalara, eşitsizliğe, kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine “HAYIR!” diyorlardı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde yüz milyonlarca emekçi kadın ortak duygularla, yan yana, omuz omuza dünyanın dört bir yanında, meydanlarda öfkesini haykırdı. Bu mücadeleler bazı ülkelerde diktatörler devirdi, bazı ülkelerde işçilere, emekçi kadınlara haklar kazandırdı. Ne hikmetse koronavirüs canavarı, olağanüstü haller, sokağa çıkma yasakları, evde kal, sosyal mesafeyi koru çağrıları tam da böyle bir dönemde dünyayı sardı. Halkların üzerine bombalar yağdıran farklı ülkelerden egemenler koronavirüse karşı ortak mücadele etmeye karar verdi!
Kapitalist sistemin efendileri koronavirüse karşı değil işçilere karşı savaşıyorlar. Krizin faturasını işçi sınıfına kesiyorlar. Normal zamanlarda tepkiye yol açacak pek çok uygulama ve yasak yaratılan korku ortamı nedeniyle sorunsuzca hayata geçiriliyor. O nedenle yapacağımız en yanlış şey korona paniğine kapılmak, birbirimizden uzaklaşmak olur. Koşullar ne kadar zorlu olursa olsun 1 Mayıs ruhunu yaşatmak, yan yana, omuz omuza durmak, safları sıklaştırmak, mücadeleyi büyütmek boynumuzun borcudur.
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...