Buradasınız
Tüm Okullarda Ücretsiz ve Sağlıklı Yemek Verilsin!
Okullar açıldı. Okul alışverişlerini tamamlamaya, en ucuz kıyafeti, defteri, çantayı bulmaya, servis ayarlamaya çalışmak zorlu günler geçirmemize neden oldu. Bugünlerdeyse çocuklarımızı her gün okula getirip götürüyor, ödevlerine yardımcı oluyor, okuldan istenen malzemeleri bulmaya, yeni başlayan çocuklarımızı adapte etmeye çalışıyoruz. Ama belki de hepsinden önemlisi pek çoğumuz her gün çocuğumuzun beslenme çantasına ne koyacağımızı düşünüyoruz kara kara. Her çocuğun okulda geçireceği uzun saatler boyunca aç kalmaması, büyüme ve oyun çağında olduğu için sağlıklı gıdalarla yeterli ve dengeli beslenmesi gerekiyor. Ama beslenme çantalarına doyurucu, besleyici, sağlıklı gıdalar koymak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Türkiye’de enflasyon almış başını giderken gıda ürünleri en çok pahalanan ürünlerin başında geliyor ve bu durum çocuklarımızı derinden etkiliyor. Çocuklarımızın pek çoğu günü yarı aç yarı tok tamamlıyor.
Bugün uzmanlar artan yoksullaşma nedeniyle ailelerin daha ucuz, daha kalitesiz gıdalara mahkûm kaldığını, çocuklarını yeterince besleyemediklerini söylüyorlar. Bunun bir sonucu olarak ortalama boyda kısalma, gelişim bozuklukları, dikkat dağınıklığı, bağışıklık sistemi hastalıkları ve streste artış olduğuna dikkat çekiyorlar. Dahası beslenme çantalarına koyulan gıdaların azalması ve kalitesinin düşmesi nedeniyle çocukların çok uzun saatler aç kaldıklarını, derslerini, çevrelerini algılamada sorun yaşadıklarını ifade ediyorlar. Çocukların okulda bulundukları süre boyunca yeterli ve kaliteli bir öğün yiyebilmesinin önemini vurguluyorlar. Peki, aileler böylesine yoksulluğa itilmişken bu nasıl mümkün olacak? Gelin bu soruya yanıt vermeden evvel bazı önemli hatırlatmalar yapalım.
Ülkeyi yönetenler, her fırsatta geleceğimiz olan gençlere, çocuklara ne kadar çok önem verdiklerini, eğitime çok büyük kaynaklar aktardıklarını anlatıyorlar. Tüm çocuklara “fırsat eşitliği” sağladıklarını, eğitimin ücretsiz olduğunu iddia ediyorlar. Bedava kitap, tablet dağıttıklarını tekrar edip duruyorlar. Oysa gerçekte devlet, okulların ihtiyaçları için kaynak ayırmayarak tüm yükü ailelerin sırtına yıkıyor.
Okullar açılırken velilerden kayıt parası, temizlik parası isteniyor. Kadrosuz çalıştırılan temizlik görevlilerinin maaşlarını, okulun kırtasiye giderlerini karşılamaları bekleniyor. Fakat iş bununla sınırlı kalmıyor, sadece para değil birkaç top A4 kâğıt, sıvı sabun, tuvalet kâğıdı gibi malzemeler de isteniyor. Milli Eğitim Bakanlığı, her sene göstermelik olarak “velilerden para toplamak yasak” açıklamaları yapıyor ama okulların hiçbir ihtiyacını da karşılamıyor. Okul yönetimiyle veliyi, hatta öğretmenle veliyi karşı karşıya getiriyor. Bu iktidar döneminde durum öyle bir hal aldı ki sadece veliler değil öğretmenler de eğitimin giderlerini üstleniyor, kâğıt, fotokopi giderlerini karşılamak, çay-kahve ihtiyaçları için aralarında para toplamak zorunda kalıyorlar. Peki, tüm bunlar devletin yeterince kaynağı, eğitime ayıracak bütçesi olmadığı için mi yaşanıyor?
Bugün devlet okullarına, kamusal eğitime ayrılması gereken tüm kaynaklar sermaye sınıfına aktarılıyor. Tıpkı sağlık alanında tüm kaynaklar özel hastanelere akıtıldığı gibi eğitim alanında da özel okullara akıtılıyor. Özel okul patronları ihya ediliyor. Devlet okullarındaki eğitimin kalitesi düşürülerek aileler çocuklarını özel okullara göndermek zorunda bırakılıyor. Yani eğitimi ticarileştirerek, özelleştirerek tüm yükü işçi ve emekçi ailelerin sırtına yıkıyorlar. Demek ki kaynaklar doğru kullanılsa ve çocuklarımızın eğitimi için ayrılsa çocuklarımıza okullarda ücretsiz, sağlıklı ve besleyici yemek vermek pekâlâ mümkün olur. Çocuklarımızın tümü aralarında hiçbir ayrım olmadan birlikte doymuş olur. Beslenme çantası boş olan çocuk, açlığının üstüne bir de bunun ezikliğiyle tanışmamış olur.
Bu talebimiz ne hayaldir ne de imkânsız. Unutmayalım ki geçmişte okullarda çocuklara süt, kuruyemiş, yumurta dağıtılır, aşı yapılırdı. Okulların temizliği kadrolu hademeler tarafından yapılır, malzemeler ödediğimiz vergilerden ayrılan kaynaklarla alınırdı.
O halde gelin işçi, emekçi aileler, emekçi kadınlar olarak çocuklarımız için el ele verelim, harekete geçelim. UİD-DER’in “Yoksulluk Çığ Gibi Büyüyor, Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” başlıklı mücadele kampanyasını ve bu kampanyanın “Tüm Okullarda Ücretsiz ve Sağlıklı Yemek Verilsin” talebini destekleyelim. Çocuklarımızın sağlığını da geleceğini de birlikte koruyalım.
Tarihten Bir Yaprak: 1974 Gıslaved Grevi
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...