Buradasınız
İşçi Kardeşinle Birlikte Ol!
Gebze’den liseli bir kız öğrenci
Birbirlerine saygı ve sevgi sözleriyle hitap edenlerin aniden yaptığı “U” dönüşü, bazen güldürücü, bazen tiksindirici, bazen de düşündürücü oluyor. Gençler olarak sormadan edemiyoruz: “Bu ülke nereye gidiyor?” Toplum bu hengâmede bölünmüş durumda. Güçlünün yanında olup zarar görmeyeceğini sanan iktidarcılar, sözde dine hizmet edenlerin yanında olan “Hizmet” hareketçileri, bir de bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenler.
Çok değil 3-5 yıl öncesine kadar can-ciğer olan AKP hükümeti ve Gülen Cemaati bir süredir birbirine düşmüş durumda. Biri diğerini “paralel örgüt” kurmakla suçluyor, diğeri de onu diktatörlükle. Düşünmeden edemiyorum, bir anda ne değişti de birden boğaz boğaza geldiler? Ve anlıyorum ki, iki tarafta da çıkar çatışmaları yaşanıyor. O zaman neden ikisinden birini seçeyim ki?
Bana dokunmayan yılan bin yaşasınmış! Yok efendim! O yılanın başı bir an önce ezilmezse, eninde sonunda sıra bize de gelecek. O yılanın zarar verdiğini görüp hiçbir şey yapmıyorsan, hak arama isteklerinde bulunmaya hakkın da yoktur. Bireysel olarak sesini belli bir noktaya kadar duyurabilirsin. Hatta duyuramazsın bile. Ama örgütlü olursak, sesimizi duyuramadığımız o kişiler kulaklarını tıkasalar bile, yükselen ayak seslerimizi elbet duyacaklardır.
11. sınıfta eğitim gördüğüm bir dershanede, tarih hocamız Osmanlı tarihinden başladığı konuyu AKP hükümetine nasıl getirdi hâlâ anlamış değilim. Hani eğitimhanelerde siyaset olmazdı? Ya da üç sene kalmış olduğum bir Cemaat yurdunda Fethullah Gülen’in hayatının zorla, baskıyla okutulmasına ne demeli? Din bu demek de, bizim mi haberimiz yok? Yurtta iki hafta misafir öğrenci olarak kalan arkadaşımıza, kamp günlerinde zorla Gülen’in hayatını okutmaya çalıştılar. “Ben neden onun hayatını okuyayım ki?” diyen arkadaşımıza “çünkü o bizim efendimiz” demeleri insanı düşündürüyor. İşleyiş aynı. Kaldığın yurtta “yandaşlık” yapmazsan, diğer öğrencilerin akşam giriş saati 18:00 olurken, sen 17:30’da girmek mecburiyetinde kalırsın. AKP’ye “yandaşlık” yapmazsan görevden uzaklaştırılırsın, yerin değiştirilir. Hatta işinden olursun, ekmeğin elinden alınır. Seni illâ bunlardan birine dahil olmaya zorlarlar. Ha dahil olmazsan, bir bakışından bile bin bir senaryo yazarlar. İnsan biraz düşününce bu ikilemde kalmamanın bir yolunu buluyor. Bence bunların hiçbirinden bir samimiyet beklenemez.
Bir yere ait olacaksan, seninle yaşayışları, hayattaki beklentileri, hüzünleri, sevinçleri, yediği yemeği, içtiği suyu aynı olan insanlara ait olmak gerek. Ne işçilerin ölüleri üzerine saraylar inşa ettirenlere, ne de dini kendi oyunlarına alet edenlere ait ol. İyisi mi kardeşim, sen kendin gibilerle, işçi kardeşinle birlikte ol!
Analar
Kampanyamız Tersanelerde
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...