Buradasınız
Almanya’da Göçmen İşçilerin 1973 Ford Grevi
İkinci Dünya Savaşı tüm dünyada çok büyük bir yıkıma yol açtı. Milyonlarca insan öldü, milyonlarcası sakat kaldı. Hitler faşizmi hem dünyaya hem Almanya’ya büyük bedeller ödetti. Savaşın ardından Alman hükümeti ve patronlar sınıfı, ekonomiyi toparlamak ve savaşın yok ettiği işgücünü yerine koymak üzere bazı ülkelerle anlaşmalar yaptı. Bunlardan biri de Türkiye’ydi. 1961’de Türkiye ile Almanya arasında “İşgücü Alımı Anlaşması” yapıldı. Binlerce insan daha iyi bir gelecek umuduyla diline, kültürüne yabancı oldukları bir ülkeye gitmek üzere yollara düştü. Yolculuğun sonunda bir yanda hayaller öte yandaysa gerçekler vardı. Almanya’daki yaşama uyum sağlayamama, dil bilmeme, ailelerin parçalanması... Sorunlar sadece bunlarla sınırlı değildi. Türkiye’den giden göçmen işçiler, aynı işi yapmalarına rağmen Alman işçilerden çok daha düşük ücret alıyor ve ağır koşullarda çalışmak zorunda kalıyorlardı.
Köln Almanya’nın en çok göç alan kentlerinden biriydi. Binlerce Türk, Kürt, Yugoslav, İtalyan ve Alman işçi burada bulunan Ford fabrikasında çalışıyorlardı. Alman işçilerin aldığı ücret 8-9 mark civarındayken, Türkiyeli işçilerin ücreti 4-6 mark arasında değişiyordu. Enflasyon giderek yükseliyordu ve işçi ücretleri hızla eriyordu. Sendikalar göçmen işçileri görmezden geliyordu. 1973’te fabrikada yapılan temsilcilik seçimlerinde bir Türk işçi, Mehmet Özbağcı da temsilciliğe aday oldu. 30 binden fazla işçinin çalıştığı Ford’da 5600 oy aldı. IG Metall Sendikasının listesindeki tüm adayların toplamı ise 9000 civarında oy almıştı. Ancak göçmen işçilerin oyları sendika bürokrasisi tarafından görmezden gelindi.
Enflasyonun giderek yükselmesi, işçi ücretlerinin erimesi nedeniyle birçok fabrikada, sendikalar yeni bir toplu sözleşme ve ücret talebinde bulundular. Fakat patronların bu talepleri bastırmaya çalışması nedeniyle tüm ülkede grevler başladı ve yayıldı. Binlerce göçmen işçinin çalıştığı Ford’da ise ücretlerin arttırılması talebinin yanı sıra işçilerin başka bir talebi daha vardı. 4 haftalık yıllık izin sürelerinin 6 haftaya çıkarılması. Göçmen işçiler memleketlerini, ailelerini ziyaret etmek için 4 haftanın yeterli olmadığını dile getirdiler. Ancak bu talep patronlar tarafından reddedildi. Sendikacılar elbette bu talebi toplu sözleşmede dile getirmedi. 1973 yılının Ağustos ayına gelindiğinde binlerce göçmen işçiyi kapsayacak grevin fitili ateşlenmişti. Yıllık izinde Türkiye’ye giden işçiler doktor raporuyla izinlerini uzattılar. Fabrika yönetimiyse raporları kabul etmeyerek izin dönüşü işbaşı yapmayan işçileri işten atmaya girişti. Onlarca işçi işten atıldı. Çıkarılan işçilerin iş yükü geride kalanlara yüklendi. Bu durum içten içe öfkeyi büyüttü.
24 Ağustosta grev başladı. İşçilerin öne çıkardığı iki talepleri vardı. İşten atılan 500 Türkiyeli işçinin işe geri alınması, tüm işçilerin saat ücretlerinin 1 mark arttırılması. Bürokrat sendikacılar burada da uğursuz rollerini oynayarak grevi desteklemediler. Alman işçilerin tamamı olmasa da az bir kısmı göçmen işçilerle birlikte hareket etti. Ancak göçmen işçiler, birbirlerine kenetlenmiş ve grevi başarıya ulaştırmak için tek vücut olmuşlardı.
Bu grev, Alman hükümetini ve bir dünya tekeli olan Ford yönetimini diğer göçmen işçileri de cesaretlendireceği düşüncesiyle bir hayli endişelendirmişti. Böylelikle Türk konsolosluğu devreye girmiş ve işçilere grevi bitirme çağrısı yapılmıştı. Ancak ok yaydan fırlamıştı bir kere. Ağır çalışma koşullarına, düşük ücretlere, her türlü ayrımcılığa maruz kalan işçiler, birlikte hareket etmeyi ve birbirlerine güvenmeyi öğrenmişlerdi artık. Göçmen işçiler geri adım atmayarak, birlikte hak arama mücadelesine devam ettiler.
Ford yönetimi, grev kırıcıları ve polisi devreye soktu. Grev kırıcıları grevci işçilere saldı, polis öncü işçilerin büyük bir kısmını gözaltına aldı. Grev bastırıldı. Ancak işçilerin gözü açılmıştı. Ne patronun ne de bürokrat sendikacıların yaptıklarını unuttular. 1975 yılında gerçekleştirilen sendika temsilciği seçimlerinde, grev kırıcılığına ön ayak olan sendika temsilcilerini ve destekçilerini alaşağı ettiler.
1973 yılındaki Ford Köln Grevi Almanya’da Türkiyeli göçmen işçilerin öncülük ettiği ilk grev, ilk işçi eylemi, ilk hak arama mücadelesidir. Farklı dillerden, dinlerden işçiler, birlikte hareket etmiş, işçi sınıfının enternasyonal mücadelesinin en güzel örneklerinden birini sergilemişlerdir.
Bugün de gözünü kâr hırsı bürüyen patronlar dünyanın dört bir yanını yangın yerine çevirmiş, milyonlarca insanı yerinden yurdundan etmiş, mülteci, göçmen durumuna düşürmüştür. Mülteci işçiler ayrımcılığa maruz kalıyor, kötü çalışma koşullarına mahkûm ediliyorlar. Ford grevi göçmen işçilerin bizim sınıf kardeşlerimiz olduğunu hatırlamamız açısından da kıymetli, iyi bir örnektir.
Ahmet Yıldız Bu Ortalamaya Girer mi?
Bursa Aroma’da İşçi Kıyımı!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
- 1908 Grevleri
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...