Buradasınız
Gerçekte Ne Oldu: Okunması Gereken Önemli Yazılar!

6 Şubat depremleri on binlerce insanımızın canını aldı, çok daha fazlasının yaralanmasına, milyonlarca insanın perişan olmasına neden oldu. Bu depremlerin gerçekleşeceği bilimsel çalışmalarla yıllardır rapor ediliyordu ve hatta iktidar “çök, kapan, tutun” sloganıyla güya bir tatbikat bile yaptı. Ancak depremin yol açacağı yıkımı azaltmak ve zamanında, kapsamlı müdahale etmek için hiçbir hazırlık yapmadı. Ne olursa olsun iktidarda kalmaya, rant ve yağma düzenini sürdürmeye, zengin olmaya, devlet kaynaklarını hortumlamaya odaklı bakış açısı her şeyi belirledi. Hazırlanan onca rapor bir kenara itildi, oy almak için çürük ve yıkılması gereken binalara imar affı getirildi, riskli mahalleler cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle risk kapsamından çıkartıldı. 6 Şubatta meydana gelen depremin bir felakete dönüşmesine yol açan bu iktidarın hazırlıksızlığı, beceriksizliği, vurdumduymazlığı, açgözlülüğüdür.
Depremin bir felakete dönüşüp dönüşmeyeceğini yapılan hazırlık belirler. Binalar depreme dayanıklı yapılmışsa, her türlü hazırlık varsa depremler gerçekleşir ama bir felakete dönüşmezler. Yani depremin kendisi doğal bir olayken, felaket toplumsal/siyasal bir süreçtir. “Asrın felaketi” sloganını kullanan iktidar, o felaketi doğuranın bizzat kendi politikaları olduğu sorgulanmasın diye devlet ve medya gücünü kullanarak, tarikatları devreye sokarak yoğun bir ideolojik manipülasyona girişmiş durumda. Bir taraftan da emekçi dayanışmasını boğmaya çalışıyor. Tüm böbürlenmesine rağmen merkezi bir koordinasyon sağlayamayan, deprem bölgesine 3 gün boyunca gidemeyen, bölgedeki tuvalet sorununu bile hâlâ çözememiş siyasi iktidar, halkın oluşturduğu dayanışma ağlarını parçalamak istiyor. Emekçi seferberliği ve dayanışmasının giderek daha fazla güçlenmesinden ödü patlıyor. Emekçilerin dayanışma içinde hareket etmesini ve sorunlarını çözmesini istemiyor. Asıl değerli olanın emekçilerin birliği ve dayanışması olduğu fikrinin toplumda kök salmasını istemiyor. Halkın, devletin/iktidarın lütfuna muhtaç olmasını istiyor. Böylece emekçileri istedikleri gibi etki altına alıp yönlendirmeyi hedefliyor. Tüm bunlardan dolayı, sitemizde yayınlanan yazıları okumak, okutmak ve gerçekte ne olduğunu emekçilere taşımak çok önemlidir.
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Kader Değil Felaket!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Kızılay Skandalı İktidarın Aynasıdır!
- Samandağ Sağlık Koordinasyonundan Acil Önlem Çağrısı
- İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri ile TİP’e Polis Saldırısı
- Depremzedeleri İşe Almayın Diyen Sermaye Sözcüsünün Fıtratı!
- TÜİK Raporları: Yeni Binalar da Çöktü
- Çocukların Depremzedelerle Dayanışması
- Gerçekte Ne Oldu: Okunması Gereken Önemli Yazılar!
- Deprem Bölgesinde Tuvalet Sorununu Bile Çözemeyen İktidar ve Kampanya Şovu!
- Gaspçı İktidarın Kayyımını Kabul Etmiyoruz!
- UİD-DER’in Depremzedelerle Dayanışma Kampanyası Büyüyor!
- Gerçek, Yansıyanın Çok Ötesindedir! Dayanışmamızı Büyütelim!
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- “Depremin Yaraları Sarılıyor” mu?
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- 6 Şubat, UİD-DER’le Tanışmam ve Sonrası
- “Bu Yaş Bu Çimeni Büyütür!”
- Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
- Dayanışma Ruhumuzu Boğamazsınız!
- “Kader Planı” mı?
- Sanki Savaş Bölgesine Giriş Yapmış Gibiydik!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Dimdik Durun ki İyileşelim!
- Dayanışma, Yarına Dair Umudumuzu Büyüttü
- O Bebeğin Keskin Kılıç Gözleri…
Son Eklenenler
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Özak Tekstil’de işçiler, fabrikada 6 yıldır örgütlü olan Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasından istifa edip BİRTEK-SEN’e üye oldular. Bunun üzerine fabrika yönetimi BİRTEK-SEN’den istifa etmeleri...
- DİSK, asgari ücrete ilişkin taleplerini ve mücadele programını 1 Aralıkta gerçekleştirdiği basın toplantısıyla duyurdu. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Yönetim Kurulunun katıldığı toplantıda DİSK Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) asgari...
- Temmuz 2023 itibariyle en düşük emekli maaşının 7500 lirada kalmasıyla emekli maaşları açlık sınırının çok altına indi. 2021 Tüm Emekliler Sendikası üyesi emekliler, bu şartlarda geçinemediklerini, kiralarını, faturalarını ödeyemez hale geldiklerini...
- Fil kendini ormanın en güçlü hayvanı ilan etmiş ve yönetimi eline almış. Herkesin iyiliğini düşündüğünü ileri sürerek ormandaki bütün düzeni yeniden kurmuş. Gerçekte ise sadece kendi çıkarlarını gözeterek, ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzen kurmuş...
- İsrail yıllarca yürüttüğü yayılmacı politika ile Filistin topraklarının yüzde 85’ini işgal etmiş durumda. 7 Ekim’den bu yana yaşanan savaşta ise 15 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Filistin sendikaları, tüm dünya işçilerine, 1978’de...
- Aynı işyerinde çalıştığımız Hüseyin diye bir arkadaşım var. Sık sık konuşur, sohbet ederiz. Bu aralar çok dertli. Nedenini sordum. “Valla ne yapıyorum ediyorum, mutlu olamıyorum” dedi. Hüseyin’e dünyada mutluluk sıralamasında Uganda ile kafa kafaya...
- Analarımızın hakkını ödeyemeyeceğimizi düşünürüz. Ana çocuğunu doğuran, koruyan, büyüten, konuşmayı öğreten, şefkatini veren, ona emek verendir. Peki, tek bir çocuğun değil tüm dünya işçilerinin anası haline gelen Jones Ana kimdir?
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiyim. Geçenlerde resmi bir tatil gününde çalıştığım fabrika fazla mesai yapma kararı aldı. İlk olarak sorumlu, herkesi toplayıp fazla çalışma ihtimalinin olduğunu söyledi. Daha sonra da tek tek işçilere sorulmadan...
- Dost kim?/ Düşman kim?/ Aynı gemideyiz dediler,/ Ama aynı sofrada değiliz./ Biz bir aileyiz dediler,/ Ama aynı şartlarda değiliz./ Zengin sofraları, şatafatlı sarayları…/ Söyledikleri yalanlara kanma!/
- İsrail’in 7 Ekimden bu yana Gazze’de sürdürdüğü kesintisiz saldırılarda çoğu çocuk ve kadın, 14 bin 500’den fazla insan katledildi. Evler, okullar, hastaneler, yaşam alanları yok edildi. Bu vahşete sessiz kalmayan farklı ülkelerden işçi ve emekçiler...
- Amazon işçileri, teknoloji devi şirketin 30 yıllık tarihinde en büyük greve imza attılar. Doğu Avrupa ülkesi Çekya’da sağlık, sosyal hizmet, eğitim, otomotiv, metal, gıda, enerji, ulaşım ve daha birçok sektörden yaklaşık 1 milyon işçi 27 Kasımda...
- Sendikalı oldukları için hakları ödenmeden işten atılan Agrobay işçileri İzmir Bergama Kent Meydanında çatıya çıkarak bir kez daha seslerini duyurdular. Urfa’da Özak Tekstilde bir kadın işçi Öz İplik-İş’ten istifa ederek BİRTEK-SEN’e üye olduğu için...
- Pahalılık ve zamlar nedeniyle adeta insan olduğumuzu unuttuk. Eğlenmek, dışarı çıkmak, eş dostla vakit geçirmek, bir yerlere gidip yeni insanlarla tanışmak gibi sosyal aktiviteler lüks oldu. Temel ihtiyaçlarımıza bile yetişemez durumdayız....