Buradasınız
Esirler Dünyası Uyanmalı!
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İran’da molla rejimine karşı ayağa kalkan emekçi kadınlar, öğrenciler, işçiler hep bir ağızdan “özgürlük” (Azadî) diye haykırıyorlar. Dünden bugüne özgürlük mücadelesi, insanın gerçek anlamıyla insanlaşması, baskı ve zorbalıktan kurtularak kendisini insan gibi duyumsaması, daha iyi koşullarda yaşaması mücadelesidir. İşte bu yüzden, insanlık tarihi özgürlük mücadelesine adanmış şiir ve ezgilerle doludur. Emekçi insanlık asırlardır sömürüden, savaştan, baskı ve zorbalıktan kurtulmak için mücadele ediyor. Bir insan yaşamının nasıl ki değişik evreleri varsa, özgürlük mücadelesinin de çeşitli evreleri var. Elbette özgürlük mücadelesini kapsayan dönem çok uzundur ve sayısız kuşağı içine almaktadır. Bu mücadele birçok evreden geçerek yeni bir dönüm noktasına vardı. Sömürü ve savaştan kurtularak özgür bir yaşam kurma mücadelesi, hiçbir zaman bugünkü kadar elle tutulur olmadı. Bugün insanlık büyük sorunlarla karşı karşıyadır ama aynı zamanda özgür ve barış dolu bir dünya kuracak olanaklara da sahiptir. İşte bugünü dünden ayıran da budur!
Özgürlük, geniş içeriğe sahip bir kavramdır. Biz insanlığın özgürleşmesi derken şunlardan bahsetmiş oluyoruz: Sömürünün, eşitsizliklerin, savaşların, her türlü ezilmenin, kadına şiddetin son bulması! Tüm bu kötülüklere yol açan ekonomik düzen değiştiğinde, insana vurulan zincirler de kırılmış olacak. İşte o zaman insanlar özgür bir toplumun üyeleri olarak, ezilip sömürülmeden, eşitliğin ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bir dünyada yaşayacaklar. Bugünkü ekonomik düzenin yol açtığı baskı ve yasaklar olmayacak.
Sömürüye dayalı bir düzen olan kapitalizmde özgür olmadığımızı, elimize ve zihnimize görünmez prangalar vurulduğunu bilmemiz lazım. Elbette bugünkü ekonomik düzen altında işçilere vurulan prangalar, eski zamanlarda kölelere vurulan prangalarla aynı değil. İşçi görünüşte özgürdür ama bu sadece görünüştedir. Bu düzende işçiye sunulan özgürlük işgücünü/emek gücünü bir patrona satma özgürlüğüdür. İşte bu yüzden Nâzım Hikmet, kapitalist düzen altında “bu hürriyet hazin şey” diyordu, çünkü bu hürriyet/özgürlük mutluluk değil hazin bir sonuç doğuruyor. Eğer işçi çalışmazsa aç kalır ve aç kalmak özgürlük değildir.
İşçi sınıfının büyük önderi Marx, bu esirliği anlatmak için ücretli kölelik kavramını kullanmıştır. Kapitalist ekonomik düzendir ücretli köleliği yaratan. Bu ekonomik düzende tüm üretimi işçi sınıfı yaparken, egemen sınıf katına yükselmiş sermaye sınıfı (burjuvazi/kapitalistler) tüm zenginliğe el koyar. Yani aslında kapitalist düzende kölelik biçim değiştirmiştir. İşçilerin, emekçi kadınların, emekçi gençliğin, köylülerin nasıl yaşayacağını bu ekonomik düzen belirliyor. Bu yüzden, bu düzende özgür değil, esiriz!
Tüm zenginliği işçiler üretmesine rağmen işçi sınıfı üretim süreci üzerinde söz sahibi değildir. Üretim sürecinde söz sahibi olmayan işçi sınıfı, üretilen değerin bölüşümünde de söz sahibi değildir. Üretilen toplam zenginlikten bizim payımıza, adına ücret denen kırıntı düşüyor. Bu kırıntıyla karnımızı doyuruyor ve üretim için yeniden güç (emek gücü) topluyoruz. Ne üretileceğine, nasıl üretileceğine ve nasıl paylaşılacağına sermaye sınıfı karar veriyor. Üretimin temel itici gücünü ise daha fazla kâr elde etmek, sermaye biriktirmek oluşturuyor. Böyle bir düzende işçilerin yoksulluktan kurtulması mümkün mü? Kapitalist ekonomik düzenin sınırlarını çizdiği, kurallarını koyduğu bir toplumda işçilerin özgürlüğünden söz edilebilir mi? Elbette edilemez. Ziya Egeli’nin Esir şiirinde dediği gibi “Esir bütün dünya soysuzlar düzeninde, esir/ Esiriz, avuçlarımızın içinden/ Parmaklarımızın ucuna kadar/ Yatarken esiriz,/ Kalkarken esir,/ Çalışırken esir.”
Yalnızca insanlar değil, denizler de ormanlar da akarsular da diğer canlılar da esir. “Denizlerin kıyıları/ Dağların dorukları esir/ Esir ağaçlar/ Ormanlar/ Kurtlar, kuşlar, börtü böcek esir.” Çünkü her şeyin kâr için üretildiği bir düzende doğal kaynaklar insanlık yararına kullanılmaz, yağmalanır. Milyonların yaşadığı metropollerden içindeki canlılarla yanan ormanlara, yaşam alanı rant alanına çevrilen köylülerden soyu tükenmek üzere olan hayvanlara kadar tüm gezegen aynı çığlığı atıyor: “Nefes alamıyoruz!” Bir avuç zengin ve şımarık burjuvanın çıkarları için doğa ve insanlık acı çekiyor.
Ne işçi, ne öğrenci, ne doktor, ne mühendis, ne bilim insanı, ne edebiyatçı… Özgür değiliz hiçbirimiz! İnsanın özgür olabilmesi için esirlik üzerine kurulu kapitalist ekonomik düzenin yıkılması gerekiyor. Üretenlerin aynı zamanda yönettiği, üretimin kâr amacıyla yapılmadığı, sömürünün son bulduğu bir dünyada özgür olabiliriz! Tam da bu yüzden işçiler, gençler, kadınlar yani işçi sınıfının tüm kesimleri bu özgürlük mücadelesinin saflarına katılmalıdır. Çünkü özgürlük mücadelesi sömürüden kurtulma ve insanlaşma mücadelesidir.
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
Son Eklenenler
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.