Buradasınız
Maden-İş’li İşçiler Sözleşme Taleplerini Nasıl Oluştururlardı?

On binlerce metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşme görüşmeleri başladı. Metal işçilerinin bağlı olduğu sendikalar tarafından hazırlanan talepler, işveren sendikası olan MESS’e kabul ettirilmeye çalışılacak. Başta metal işçileri olmak üzere pek çok sektörde çalışan işçilerin gözü kulağı nasıl bir sürecin izleneceğinde ve talep edilen zam oranlarının ve sosyal hakların kabul edilip edilmeyeceğinde… Sektörün büyüklüğü ve ekonomide tuttuğu yer düşünüldüğünde, geçmişten bugüne kadar metal işçilerinin toplu sözleşme süreçleri pek çok açıdan önemli olmuştur. Metal işçilerinin somut taleplerini oluşturması ve patron örgütü MESS’e kabul ettirebilmesi, bugün içinden geçtiğimiz kriz koşullarında çok daha fazla önem kazanmaktadır.
Toplu sözleşmelerde işçi sınıfının elinin daha güçlü olduğu, dolayısıyla taleplerini kabul ettirebildiği örneklere dönüp bakalım. 1980’den önce yapılan toplu sözleşmelerde ve ücret düzeyinin yükseltilmesinde önemli başarılar elde eden sendikalardan biri Maden-İş Sendikasıydı. Maden-İş, işçileri eğiten, bilinçlendiren, örgütleyen ve patronlar karşısında güçlendiren bir sendikaydı. Toplu sözleşme dönemlerinde elde edilen kazanımlarla da dosta düşmana nasıl bir mücadele örgütü olduğunu gösteriyordu. Patron örgütleri Maden-İş’e diş geçiremeyeceklerini bilirlerdi. Peki, neydi Maden-İş’i bu denli güçlü yapan hususlar?
Maden-İş Sendikasının temel ilkesi “tabanın söz ve karar sahibi olması” idi ve bu ilke Maden-İş’in gücüne güç katıyordu. Sendikanın toplu sözleşme dairesi bu ilkeye göre yapılanmakta ve sözleşme sürecinde bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalınmaktaydı. Toplu sözleşme dönemlerinde asıl olarak tabanın ne kadar söz ve karar sahibi olduğu ortaya çıkıyordu. Sendikanın bağımsız bir üst yapı olarak davranması ve işçilerden kopuk bir şekilde talepler oluşturması söz konusu değildi, olamazdı. İşverenle yapılacak sözleşmede işçilerin ne istediği, ne talep ettiği, öyle üstünkörü bir şekilde ve “dostlar alışverişte görsün” mantığıyla sorulmazdı. İşçilerin ne istediği gerçekten belirleyici olurdu. Toplu sözleşme sürecinin nasıl ilerlediği, müzakerelerin ne durumda olduğu konularında işçiler temsilciler aracılığıyla bilgilendirilir ve işyerlerinde panolara son durum hakkında bildirgeler asılarak üyelerin görüşü alınırdı.
Sözleşme döneminin ilk yıllarında hazırlıklar üyelere dağıtılan dört sayfalık anket formları ile başlıyordu. Sonraları bunun yerine yüz yüze temasa geçildi. Temsilciler işyerinde toplantılarla hazırlanan taslakları sendikaya iletir ve sendika da bunun üzerine bir çalışma yapardı. Nihayetinde sendika, resmi teklifi hazırlar ve işyerindeki bütün üyelerin katılımıyla yapılan toplantıda duyururdu. İşçilere danışmadan hatta kimi zaman haber bile vermeden sözleşme imzalayan bugünün birçok sendikasının aksine Maden-İş, hazırlanan taslak üzerine incelikli bir şekilde çalışırdı. Toplu sözleşme taslakları işyeri koşullarına göre hazırlanır ve üyelerin birebir katılımı ve rızası üzerine inşa edilirdi.
Sendika ile işçilerin ortaklaştığı taleplerin yer aldığı taslaklar hazırlandıktan sonra Maden-İş ile MESS karşı karşıya gelirdi. Sendikanın toplu sözleşme dairesi birkaç prensip üzerinde dururdu. Görevli sendika uzmanı yetki alınmasından sözleşmenin onaylanmasına kadar geçen süreyi, her aşamada işyeri temsilcilerine, dolayısıyla üyelere raporlayarak yönetirdi. İşçiler izleyici konumda kalmaz, bu sürecin aktif birer unsuru olurlardı. İşçiler bir vaat beklemiyor, taleplerini, örgütlülüğü ve dayanışmayı arttırdıkları ölçüde kabul ettirebileceklerini biliyorlardı.
Sendika, işçilerin işverene karşı haklarını, ancak birleşerek savunabilmeleri gerçeğine dayanır. Sendika aynı zamanda tek tek işyerlerindeki işçilerin taleplerini ortak hedefler haline getirebildiği oranda başarılı olabilir. Sendikalar, işçi sınıfının sadece ekonomik hakları için mücadele eden örgütler değildir. Sendikalar işçi sınıfının demokratik ve sosyal hakları için de mücadele etmeli ve kapitalist sömürüye karşı çıkmalıdır.
İşçiler dün örgütlülüklerini güçlendirerek taleplerini kabul ettirmişlerdi. Geçmişte sınıf kardeşlerimizin giriştikleri mücadelelerle kazandıkları ve bize bıraktıkları hakları ancak ve ancak aynı yöntemlerle korur ve ilerletebiliriz.
Hakkını Aramak Nankörlük müdür?
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
Son Eklenenler
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...
- Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri...
- Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 11 Martta grev başladı. İzmir Narlıdere Belediyesi taşeron şirketi olan NAR-BEL’de...
- İşçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyini yükseltmek için çalışan UİD-DER, bu amaçla işçi sınıfının saflarında mücadele eden sanatçıları ve eserlerini işçilere tanıtmaya devam ediyor. UİD-DER Web TV, bu kapsamda filmleriyle işçi sınıfını anlatan...