Buradasınız
Acımız Büyük, Yastayız! Dayanışma ile Bu Süreci Hep Birlikte Aşacağız!
OHAL’i ve Beraberinde Getireceği Baskıları Tanımıyoruz!
Türkiye halkları tarihte benzerine az rastlanan bir felaket yaşamaktadır. Ülkemizin 10 ilinde, Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere Suriye ve Lübnan’da etkili olan deprem binlerce insanımızın yaşamını yitirmesine neden olmuştur. Depremin üzerinden 55 saat geçmesine rağmen ne yazık ki binlerce canımız hala enkaz altındadır. Hayatta kalan yurttaşlarımız ise bu ağır kış koşullarında aç ve açıkta beklemektedir.
Öncelikle depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızın acısını yaşıyor, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Enkaz altındaki insanlarımızın sağ salim kurtarılmasını temenni ediyoruz. Acımız büyük! Derin üzüntü içerisindeyiz! Yastayız!
Ülke çapında yaşanan bu yıkım karşısında üç gündür halkımızı ölüme terk eden bu iktidara karşı öfkemiz çok büyük! AKP/MHP iktidarı enkaz altındaki insanlarımızın canını kurtarmak bir yana kentleri yerle bir eden bu depremde ilk 24 saatte kentlere adım dahi atmamıştır. Bu tekçi rejim halkımızı ölüme terk etmiştir.
İktidar müdahale ve yardımları organize etmek yerine OHAL ilanıyla felaket yaşayan halkımızı değil, kendini korumaya almak istemektedir. Türkiye halkları, iktidarın krizleri, halkın canı pahasına nasıl “Allah’ın Lütfu” diyerek fırsata çevirdiğini iyi bilmektedir. OHAL ilanı ile AKP/MHP iktidarı kentleri kapatmak, yardımları engelleyerek dayanışma ağlarını kesmek, gazetecilerin bölgelere gitmesinin önüne geçerek doğru bilginin üretilmesini engellemek, iktidar ve yandaşlarının suçlarının üstünü örtmek, baskıyı tahkim etmek istemekte ve nihai olarak iktidarını korumaya almak istemektedir. Yapılması gereken OHAL ilanı değil toplumsal seferberliktir!
Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bizler, her saatin yaşam için olağanüstü öneme sahip olduğu bu süreçte, OHAL’i ve beraberinde getireceği baskıları tanımadığımızı ilan ediyoruz.
Baskıcı tek adam rejimi yerelin gücü ve kapasitesini yok etmiştir. Bütün yetkilerin sarayda toplandığı bu sistemde bakanlardan devlet kurumlarına kadar hiç kimse sarayın izni olmadan adım atamamıştır. Bu korkunç tablo karşısında yerellerde yaşanan krizlerde en hızlı ve etkili hareket etme kapasitesine sahip olan belediyelerde ya kayyımların ya kayyım tehdidinin olması yerel yönetimlerin felaket karşısında elini ayağını bağlamıştır.
Bugün her zamankinden daha fazla toplumu savunmaya ihtiyacımız var. Devlete bütün imkânlarını, toplumu ve yaşamı savunmak için seferber etmesi çağrısı yapıyoruz. Halkın kaynakları iktidarın bekası için değil halk için kullanılmalıdır! Bugün halklarımızın tek talebi budur! İktidarın bütün engellemeleri, halka ve yaşama karşı suçtur.
Halkımız gerekli refleksi göstermiş, ilk saatlerden itibaren dayanışma için ayağa kalkmıştır. Halkımızın emeğini depremzedelerle paylaşacağına, evini, kapılarını kardeşlerine açacağına inancımız tamdır. Dayanışmayı büyütmeye, yaşamı savunmaya, sahada halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Hiçbir baskı ve otoriter karar bizi halkımızın yanında olmaktan alıkoyamayacaktır. Bu yıkımı birlikte kaldıracağız. Bu felaketin üstesinden birlikte geleceğiz. Halkın yaşam savunusu hiçbir gerekçeyle engellenemez!
Gün sahada olma günüdür!
Dayanışmayı hep birlikte büyüteceğiz!
- Patronlara Yeni Teşvikler, Emekçilere Derinleşen Yıkım
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Japonya’da Depremler Can Aldı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Kader Değil Felaket!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Kızılay Skandalı İktidarın Aynasıdır!
- Samandağ Sağlık Koordinasyonundan Acil Önlem Çağrısı
- Dayanışmamızı Yok Etmek İsteyenlere İnat, Buradayız!
- “Ah” Etmeyelim, Birbirimize Bir Söz Verelim
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- “Depremin Yaraları Sarılıyor” mu?
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- 6 Şubat, UİD-DER’le Tanışmam ve Sonrası
- “Bu Yaş Bu Çimeni Büyütür!”
- Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...